Electrocompaniet ECC-1 CD player

Electrocompaniet ECC-1 CD player

ECC-1 klasik çizgide ama yeni bir giriş seviyesi CD çalardır. Üretim maliyetini minimumda tutmak ve en iyilerle rekabet edebilecek bir performans vermesini sağlamak için modern teknolojinin tüm imkanlarına başvurulmuştur. Cirrus Logic’ten en son çıkan 24bit/192kHz DAC ve bununla beraber Class A’da işleyen, tam dengelenmiş analog çıkış katı detaylı, narin ve dinamik bir sesin temelini oluşturur. Lazer okuyucuya en iyi çalışma koşullarının sağlanması için EMC1 UP anti-titreşim sistemini temel alan bir titreşim sönümleme platformu geliştirilmiştir.

The ECC 1’de hem dengeli ve tek uçlu çıkışlar hem de bir adet koaksiyel dijital çıkış bulunmaktadır. Analog çıkış filtresi yüksek frekanslardaki faz kaymasını azaltmak ve böylelikle müzikteki tiz frekansları olduğu gibi bırakmak suretiyle işlev gösteren ideal bir filtredir.

Teknik özellikler

Kanal sayısı - 2

Çıkış empedansı - 100 ohm

Çıkış seviyesi - (Dengesiz) 2.3Vrms, (Dengeli) 4.6Vrms

Gürültü tabanı - 20-20 kHz, <- 130 dB

Frekans sapması - 20-20 kHz, <0.05 dB

Kanal ayırma -> 110 dB

THD + N - 20-20 kHz, <% 0.002

IMD - TBD

Dijital / Analog Dönüştürme - 24 bit, 192 kHz

Dinamik Aralık - 120 dB

Uyumlu formatlar - CD-R, CD-RW, MP3-CD, CD, MP3-DVD, WMA-CD

Güç tüketimi - Yüksüz veya sinyal yok, 35 W

Ses Çıkışları - 1 x 2 kanal dengeli hat çıkışı (XLR), 1 x 2 kanal dengesiz fono

Dijital Çıkışlar - 75 ohm S / PDIF RCA

Boyutlar (G x D x Y) - 483 x 385 x 105 mm

Ağırlık - 9 kg

1973 yılındaki bir AES konferansında Dr.Matti Otala, kendisinin Transient Intermodulation (TIM) adını verdiği bir distorsiyonu tarifleyen bir belge sunmuştu. Norveçli bir kayıt ve yayın yapımcısı olan ve aynı zamanda da çok meraklı bir odyofil olan Svein Erik Børja da bu konferansta bulunuyordu.

Dr.Otala’nın TIM üzerine verdiği seminer sayesinde Svein Erik ses amplilerinde karşılaştığı işitilebilir kusurlara dair bir açıklamaya kavuşmuştu. Svein Erik Børja AES’ten aldığı belgeleri Electrocompaniet’e getirerek Dr.Otala’nın ve Dr.Jan Lohstroh’un kuramına dayanarak bir ampli üretip üretmeyeceğimizi sordu. Bunun üzerine birkaç tane prototip ampli üretildi ve elde edilen ses, transistörlü amplilere kıyasla umut vericiydi.   

Fakat Svein Erik Børja mükemmeliyetçi bir insan olarak, bu ampli tasarım yaklaşımının çok daha büyük bir potansiyele sahip olduğunu hissetmeşti. O zamanlar high-end ses tasarımları hakkında pek fazla şey bilmiyorduk. Bu da araştırmamıza tarafsız bir bakış açısı kazandırmıştı ki bunun amplinin başarısına büyük katkıda bulunduğuna inanıyoruz. O zamanki ses tasarımcılarımızı  yeni “TIM’siz” ekolü diye adlandırılabilecek ekolün ilkleri olarak görüyoruz.    

Bunu izleyen 3 yıl daha fazla araştırma ve tasarımın geliştirilmesiyle geçti. Bu süre boyunca duyduğumuz şeyi pratik tasarım parametrelerine, frekans cevabına, vs. çevirecek yeni bir dil yaratmak zorunda kaldık. Transistörün normal DC karakter özelliklerinden ziyade AC (müzik) niteliklerini daha iyi tanımlayacak yeni bir metamatiksel denklem geliştirdik.    

Bu çalışmanın sonucunda ilk 2x 25W ünitemiz olan “The 2 Kanallı Ses Güç Amplisi” ortaya çıktı. Çalışmamız 1976 yılında Amerika’da bu konuda kutsal kitap sayılan The Audio Critic dergisince ürünün test edilip, şunların yazılmasıyla onanmış oldu:

“Ses delileri – çatlayın patlayın! Bu dünyanın en iyi ses veren amplisi.”

Bu ilk zamanlardan bugüne, Electrocompaniet’in tasarımları giderek gelişmiş ve ürün yelpazemiz daha da genişlemiştir. Bugün 50’den fazla ülkede temsilciliklerimiz mevcut ve ürünlerimiz ses endüstrisindeki en iyi ürünlerin arasında görülmektedir.   

Bizi o ilk günlerde harekete geçiren vizyonumuza halen sadığız:

Eğer müzik gerçekten önemliyse... 

Electrocompaniet